Herkese merhaba,
Muhakkak hepimizin severek aldığı, hevesle poşetten çıkarıp kitaplığına yerleştirdiği, ama o ya da bu sebeple bir türlü okumayamadığı kitaplar vardır. Bugün, artık bahaneleri bir kenara koyup bir an önce bu kitapların üstündeki tozu silmeliyiz dedim ve kütüphanemde “oku beni” diye yalvaran kitapları elime aldım. 2016’ya girmeden önce en azından bir tanesini okumak niyetindeyim. Hadi bakalım!
Okunmayı bekleyenlerden biri Sait Faik’in Mahahalle Kahvesi adlı eseri. İtiraf ediyorum, daha önce Sait Faik okumadım. Bu kitabı da hızlı okuma kursuna giderken almıştım. Ama hoca okuma metinlerini kendi verince bunu da kütüphanemin okunacaklar rafına koymuştum.
Okunmayı bekleyen diğer kitap ise Franz Kafka’nın Babaya Mektup‘u… Kafka’yı zaten çok seviyorum. Sınırlarda yaşayan ve yaşatan bir adam. Geçen sene kitap fuarından aldığım bu kitabı şimdiye dek okumamış olmak üzücü. Artık okunma vakti geldi, hatta geçiyor diye düşünüyorum.
Malina, ‘yı şuan adını hatırlayamadığım bir blog yazarının tavsiyesi üzerine almıştım. Ne var ki o da okunmayı bekleyen kitaplar arasında girdi. Gerçekten güzel bir kitaba benziyor. İyi de tepkiler alıyor. Dolayısıyla bir an önce okumak istiyorum.
Son olarak Dursun Gürlek’in Karınca Huzura Varınca – Kültür Sohbetleri adlı kitabı var. Bu kitap nereden geldi, nasıl geldi benim fakirhaneme bilmiyorum. Biri hediye etti sanırım. İyi de etmiş. Kitabın başlığı zaten beni cezbetti. İçeri de umarım tatmin edicidir.
Sizin bekleyeniniz kimler? Yorumlarınızı bekliyorum! 🙂
Leyli
Geri bildirim: Mahalle Kahvesi – Sait Faik Abasıyanık | Kütüphanem